Cam Kavanozdan Yapılabilecekler

     Evde cam kavanoz biriktirmeden duramıyorum. Boşa çıkan kavanozları konserve, turşu falan yapacakmışçasına saklayıp dolapları doldurmasam olmaz. Tabi ki henüz bu tarz işlere girişemiyorum ancak stokları eritebilecek bir kaç seçenek var... Hayal gücünüzü kullanıp çok daha güzellerini yapabilirsiniz, benden fikir vermesi. Hazırsanız başlıyoruz!

   

      Mevsim renklerini saklayabileceğiniz dekoratif mumluk dizayn edebilirsiniz ki benim en beğendiklerim arasında küçük bir doğa turu ile malzemeleri topla gerisi kolay.

      

İyi bir boyama, kaplama işlemiyle hem görselliğini arttırabilir hem de sakalama kabı olarak sergileyebilirsiniz.

Birbirinden güzel çiçeklerle renklendirebileceğiniz kavanozları balkonda, mutfakta, bahçede seyire bırakabilirsiniz.

Sizde bunun gibi şahane bir kumbara yapabilirsiniz; detaylı anlatım için buyrun,

Online Plak Alabileceğiniz Adresler

     Plak alırken karıştırıp, tek tek dokunup inceleyip, hissedip; duyarak, dinleyerek almak isterim. Ancak kafamda bir plak varsa ve genelde alışveriş yaptığım yerlerde bulamıyorsam; online alışveriş yolunu seçebiliyorum. Genelde plak alanlarında benim gibi olduğunu düşünerek online alışveriş yapacaklar için fikir olması açısından tercih ettiğim siteleri yazmak istedim. Ancak  belirtmek isterim ki bahsedeceğim siteler benim alışveriş yaptığım ve sorun yaşamadığım yerlerdir, sizin de sorun yaşamayacağınızın garantisini veremem.

• Gittigidiyor : Açık arttırmalarıyla plak alma işini daha da heyecanlı hale getiren, genel olarak piyasada ki plakların ortalama fiyatları hakkında fikir verdiği için benim ilk baktığım yerlerden biri. Satıcıların bir kısmı abartılı rakamlarıyla takılsa da genel olarak aradığınız ürüne kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Açıklamalar kısmını dikkatlice okumanızı, karar verirken diğer satıcılara da göz atmanızı şiddetle öneririm. Özellikle yeni basım plaklarda seçim yaparken iyi bir piyasa araştırması şart.
• Sahibinden : Acaba şu var mıdır diye göz attığım yerlerden bir diğeri de Sahibinden.. Plak konusunda çok tercih etmesem de pikap almışlığım mevcut. Söz konusu satıcının satış yeri İzmir'de ise iletişime geçip kendi yerinden almayı tercih ediyorum. Zira genelde satılan plakların üzerine komisyon konuluyor ve kargo parasını alıcı ödüyor. Hal böyleyken yerinden almak çok daha kolay. Ancak bazı satıcılar kendi arşivlerini sattıklarından iletişime geçmeyi kabul etmeye de biliyor. 
• Dipsahaf : Aradığınız plağı hiçbir yerde bulamadınız, e o zaman bir  Dipsahafa göz atın. Uzun süre aradığım 2-3 adet 45liği piyasanın oldukça altında bir fiyata aldım. Araştırmak şart!
• Zihni Müzik : Gittigidiyor ve ebay üzeriden de satışları mevcut ancak ellerinde ki ürünleri görmek için sitelerine göz atabilirsiniz.
• ebay : Bazen aradığınız ürünü yurt içinde bulamayabiliyorsunuz ya da yurt içi fiyatı oldukça uçuk oluyor. Bu tarz durumlarda buraya da göz atmanızı tavsiye ederim. Gerçekten çok uyguna aradığınız plağı bulabilirsiniz.
• Amazon : Sıfır ve ikinci el plak alımında istediğiniz bir çok şeye kolayca ulaşma imkanına sahipsiniz.
• HTFR : 20 yıllık geçmişi olan İngiltere kökenli bir şirket, fiyatları makul. Ancak henüz alışveriş yapma fırsatı bulamadım.. Siz yaptıysanız düşüncelerinizi bekliyorum.

               Online alışverişte plak almak için tercih ettiğim siteler genel olarak bunlar, şurası da var dediğiniz bir yer varsa bekliyorum yorumlarınızı.
        

Doğuş Otomotiv Trafik Hayattır!

Önemli olan ne kadar hızlı vardığınız değil, nasıl vardığınız... 

Trafikte aşırı hız yapmayın! Çünkü Trafik Hayattır!

Aşırı hız son yıllarda kazaya sebep olan unsurların başında yer alıyor. Özellikle gençlerin yaptığı trafik kazalarının çoğu aşırı hız nedeniyle meydana geliyor. Doğuş Otomotiv’in kurumsal sorumluluk markası Trafik Hayattır, ‘aşırı hız’ı konusunu ana mesajları arasına alarak projelerini kurguluyor.

Dünya Sağlık Örgütünün raporuna göre trafik kazalarındaki ölümlerin yaş grubu analizinde diğer ölüm nedenleri arasında 15-29 yaş grubu birinci sırada yer alıyor.  Bu durum gençlere yönelik trafik güvenliği kampanyalarının acil olarak arttırılması gerektiğini gösteriyor. Trafik Hayattır platformu bu noktada çok önemli inisiyatifler alarak önemli projeler geliştirdi; 4 senedir devam eden Trafik Güvenliği Uzaktan Eğitimi projesinin üniversitelerde seçmeli ders okutulmasının yanı sıra, 2014 yılında radyolarda yer alan ‘aşırı hız’ radyo spotu da dikkat çeken bir diğer proje oldu. İki projede birçok önemli ödül aldı. Bu ödüllerden en çok gurur veren ise 2014 Birleşmiş Milletler Genel Kurultay’ın da iki projenin Avrupa’da trafik güvenliğiyle ilgili örnek uygulama seçilmesi oldu.

Trafik Hayattır, ‘aşırı hız’ ile  ilgili projelerine yenisini ekledi ve her birinde farklı trafik güvenliği mesajlarının verildiği bir animasyon serisi üretti. Aşırı hız konulu animasyonda her gün trafikte rastladığımız hatalar vurgulanıyor.  Çocuğunu almaya giden bir babanın trafikte kalmasını ve sonrasında hız yaparak girdiği emniyet şeridinde kaza yapmasını anlatan animasyondan hepimizin çıkaracağı dersler var.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Ders Çalışamama Halleri - Motivasyon Arttırma Yolları

     Hiç çalışkan bir öğrenci olamadım, son dakikalarsa gerçekten benim bebeğim! İşimi son saniyeye gelene kadar yapmıyor, yapmamak içinse sürekli bahaneler üretiyorum. Biliyorum yalnız değilim, kesin bir yerlerdesiniz... 

     Şimdi yetiştirmem gereken bir sürü sunumum, ödevim, seminerim; daha netleştiremediğim bir tez konum vee artık vermem gereken bir sınavım var! Yani kaçış yok, mayıs ayı çalışma ayı oldu! Ben de bu sıkılmacalı hallerimi 25 yaşında düzene koyabilmek adına küçük bir araştırma yapıp kendi bünyeme uyarladım.. Paylaşımcı kişiliğimse bu kadar bilgiyi kendime saklamama izin vermedi, hadi gelin nasıl motivasyon yükseltilirmiş bakalım.

1. Telefonla vedalaşın: Gündelik yaşamımda ki sosyalliğim yetmiyormuşçasına bütün "sosyal" medya ağlarında deliler gibi aktifim! Biraz daha zorlasam sosyal medya bağımlısıyım bile diyebilirim. Instagram'a baktığım zamanı okumam gereken kitaplara ayırsam uffuuu... Hayır bakıyorum da ne oluyor? Birincisi sabah yataktan çıkma süremi minimum 10 dakika uzatıyorum, yetmiyor kısa tutacağımı düşündüğüm ders çalışma aralarım bir bakıyorum saatlerimi almış... Whatsapp'ta ki gıybet guruplarımdan bahsetmiyorum bile... Sanki Türkiye'yi kurtarcaz... Her gelen iletiye bir heycan, bir cevap yazma isteği... Ayrıca Batak, 101 gibi oyunlarda kahvedeki Ahmet amcaya rakip olacak kadar kabiliyetliyim. Batakta, Kingte saydığım kağıdı; hesapladığım olasılıkları istatistik sınavlarımda hesaplamadım. Gerek yok efendim, dersin başına oturduysanız telefonu uçak moduna alın rahatlayın! Motivasyonu arttırmanın altın kuralı bu olsa gerek :)

2. Planlı olun: Neye ne kadar zaman ayıracağınızı, hangi konulara odaklanacağınızı önceden planlayın; uygulamaya çalıştığınız programdan sapmayın. Zamanı doğru kullanmak en önemlisi... Hangi zaman diliminde verimliyseniz (ben genelde geceleri daha iyi çalışabiliyorum ancak çoğunlukta bu böyle olmayabiliyor)  seçiminizi yapıp programınızı buna göre kurun.

3. Çalışma alanınızı belirleyin: Bir gün orada bir gün burada çalışmak düzensizlik yaratır, kaldı ki "ayy şunu unutmuşum"lar bir türlü bitmez. Denedim, gördüm, biliyorum. Çalışma alanını ayarlayana kadar geçen zamanı anlamıyor insan, tabi sonra da hevesi kaçıyor. Neye çalışacak isen ve nerede çalışacaksan ayarla, yer değiştirme.. Hele uzanırken çalışırımlara hiç girme, 15 dakika da uyuma garantili...

4. Amacından Sapma: İşiniz bilgisayar başındaysa yine sıkıntı büyük! Internet ile işiniz yoksa modemi kapatmak kesin çözüm. Zira "maillerime bir bakayım" ile başlayan "bakmalar" uzadıkça uzuyor.. Yapılacak işler ise yerinde sayıyor. Yok nette lazım diyorsanız, bütün otomatik açılan hesaplarınızdan çıkış yapıp, amaca odaklı davranın. 

5. Yarın Çalışırım: Tabi ki bugün çalışmayan bünye yarın da çalışmıyor, o yüzden bugün çalış!

      Sanırım bu kadarı bile verimli çalışabilmek için yeterli! Şu da senin için faydalı olur diyebileceğiniz ne varsa bekliyorum. Sizin motivasyonu arttırma kurallarınız neler??

İzmir Plakçısı -Kızlarağası Hanı

      İzmir ne yazık ki antika, plak, pikap vs. konusunda İstanbul kadar gelişmiş değil. Ancak zaman zaman güzel yerler açılmıyor da değil, geçenler de keşfettiğim İzmir Plakçısı bunlardan birisi. Böyle güzel yerlere sahip çıkalım, daha da çoğalsınlar. 

      Öncelikle plak adına en büyük sıkıntım, arşivlerin düzgün yerleştirilmemiş olması... Gerçekten aranılan plak bulunamıyor ya da o hengame de gözden kaçabiliyor. Gerçekten iyi arşivi olduğunu düşündüğüm yerlerin en büyük sıkıntısı da bu bence... Bir de çoğu yer online satışla daha rahat çalıştığı için çok uğraşmayabiliyor. Burayı beğenmemdeki en büyük etken arşivinin kategorilere ayrılmış olması ve alfabetik sırada olmasıydı ki aradıklarımı pat pat buldum. Oluşturdukları listeden de plakları aramadan hızlıca kafanızdakini bulup alıp gidebiliyorsunuz ki bence bu da diğer avantaj. Bütün LP'ler ekstra koruma kılıfındaydı bunu da belirtmek isterim. Ayrıca 45'likler orjinalkabıyla duranlar ve durmayanlar şeklinde ikiye ayrılmış ve aynı özenle sıralanmış ki bence çoğu yerde ki en büyük sıkıntı 45'liklere bu özenin gösterilmemesiydi! Orjinal kılıfıyla duran 45'liklerinde ekstra kılıfla muhafaza edildiğini belirtmek isterim. Bu zamana kadar resmen binlerce 45'liğe tek tek bakmamak için kim bilir ne güzellikler kaçırıyordum! Şimdi sıraya göre aradım, buldum, aldım! İzmir Plak camiası duyun sesimi, üşeniyoruz hepsine bakmaya :))

       Şimdilik kredi kartı geçmiyor ki benim gibi fazla keş bulundurmayanlar için sıkıntı yaratan bir durum kalbim bir sürü şeyde kaldı... Fiyat konusuna gelince genel olarak bütün LP'ler piyasa fiyatı civarındaydı ancak fırsat köşesi de hiç fena değildi. Kafanız da fiyat belirlediğiniz bir plağı rahatça alabilirsiniz diye düşünüyorum.

        Velhasıl kelam Kemeraltına yolunuz düştüyse hele bir de Kızlarağası'na yakınsanız hemen merdivenlere koşun ve üst katı talan edin ee gitmişken de buraya uğrayın..Gözüme kestirdiklerim ve hazırlıksız yakalandıklarım için yine gideceğim :) 

Gabriel Garcia Marquez - Benim Hüzünlü Orospularım

          Kitabın adını görür görmez kafamda bir senaryo yazmış, okumak için sabırsızlanmış ancak uzun süre okuyamamıştım. Kısa kitapları okuyamamaktan yakındığım zamanlarda bir çırpıda bitirip gaza geldiğimden ayrı bir seviyorum. Kapağı kapamaya gerek kalmadan, okumayı bitirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum resmen. Evet şuara vakit bulamıyorum bütün sıkıntım bu... Neyse ne diyorduk, tabi ki benim kafamdaki senaryo ile uzaktan yakından alakası yoktu. 90. yaşını kutlamak isteyen aşkı hiç tatmamış bir adam... Tek isteği ise isteklerine uygun bir kız ile sevişebilmek, hemen kadim dostu genelev patroniçesini arıyor ve aranan genç kız bulunuyor. Ancak olaylar olması gerektiği gibi gelişmiyor. Sadece temizliğine, saflığına, savunmasızlığına aşık olduğu bir kadınla karşı karşıya kalıyor kahramanımız belki de aşkın en sade halini 90. yaşında yaşıyor, ilk defa böyle bir duygu ile tanışıyor. Öyle ki adını bile bilmediği kendi isim verdiği "Delgadina"nın aşkıyla yanıyor.. Usta bir kalemden çıkmış sade, dürüst, akıcı bir hikaye; henüz okumadıysanız alın okuyun efendim.

Kavacık Köyü

     Organik kahvaltı aşkımıza yeni yerler keşfetme isteğimiz de eklenince kendimizi Kavacık Köyü'nde bulduk. İzmir'in dağlarında turizmle tanışmamış bildiğiniz köy tanımını koruyan, yol boyunca muhteşem manzarasıyla bizi kendine hayran bırakan bir yer burası. 

      Nasıl gideriz diye düşünüyorsanız hemen anlatıyorum; Gaziemir-Balçova otobanından Limontepe sapağına dönün ve TOKİ'leri geçin. Sonrasında dağları aşacaksınız, baştan uyarayım yol çok güven teşkil etmiyor.. Oldukça kavisli ve dar.. Ancak yol boyunca göreceğiniz manzara muhteşem öyle ki fotoğraf çekmekten ilerleyemedik...

    Hele ki Radar'a kadar çıkabilirseniz, bütün Ege körfezini göreceksiniz. Şansımıza hava o kadar güzeldi bütün körfezi doya doya izledik.. Ama tabi o kadar ilerlemenize gerek yok, bizim Kavacık biraz daha aşağıda...

      Köyün içerisinde kahvaltı veren, gözleme, kavurma gibi yemekler yapan bir kaç yer mevcut. Biz Pınar Gözleme'yi tercih ettik. Hemen gözümüzün dibinde açılan gözlemeler, organik domates, peynir, zeytin mest olmamıza yetti de arttı bile. Resmen domata hasret kalmışız! Fiyatlar konusunda oldukça uygun olduğunu da belirtmek isterim. Patlıcanlı kaşarlı ve otlu lorlu gözleme ise şahsen benim favorim oldu. 

      Kahvaltı sonrasında köy merkezine ilerleyip, kendimize uygun bir köy kahvesi bulduk. Hazır gelmişken de manavdan alışverişimizi yaptık, yağlarımızı aldık. Kavacık şelalesine yürümek istedik ama havanın sıcaklığı ve bizim yürüyüş için hazırlıksız olmamız bizi engelledi..

           Malumunuz seçim heyecanı bütün her yeri sarmış durumda, bütün köy parti bayrakları ile donanmış.

     Biraz da köyü turladıktan sonra dönüş yolunda geldiğimiz yolu değil, güzel bahçeye inen yolu tercih ederek bol oksijenli, manzaralı keyfimizi sürdürdük. Dönüş yolunda ise Payamlı Köyünden geçtik ancak orayı keşfetmeyi bir daha ki turumuza sakladık. 

         Yolun sonunda ise artık bir köy olmaktan çok uzak olan Güzelbahçe'ye ulaştık. Sırf bu keyifli yolları geçebilmek, şehri, körfezi seyredebilmek için bile gitmeye değer olduğunu düşünüyorum. Sizin şurayı da görmelisin diyebileceğiniz yerler ya da bir daha ki gidişte buraya da uğra dediğiniz bir yer var mı? 

Mayıs Şarkıları

    Mayıs'ı doğum ayım olduğu için belkide ayrı bir severim.. Şımarmalarımın tavan yaptığı, havaların iyice ısındığı, sık hafta sonu kaçma planlarının başlaması da bu duruma etken! Hadi sen de bana takıl, enerjimi yakala... Neler mi dinliyorum?

Aretha Franklin - I Say  a Little Prayer For You

Roberta Flack - Killing Me Softly With His Song

Gloria Gaynor - I will Survive

Micheal Jackson - Beat It

Veee günün anlam ve önemine itafen, meydanlardaki herkese selam olsun..