17 Kasım 2015 Salı

Kafayı Sıyırma Noktası


     "Sürekli kendine bakan, kendinin fotoğrafını çeken insan hakikatten kafayı sıyırır sonunda." diyor Ece Temelkuran bir yazısında..

      Gerçekten "kafayı sıyıran" bir kitle olduğuna inanıyorum. Otobüste gidiyorum yanımda oturan kız 45 dakikalık yolculuğumuz boyunca Snap atabilmek adına şekilden şekile girdi. Normalde pek huyum değildir kafa uzatmak ama insan bir noktadan sonra kendini alamıyormuş, bu zamana kadar kafasını telefonuma sokan teyzelere hak verdim :) Snapleşme olayı bitti, selfie çekmeye başladı... Ben de ise tek bir şey, neden? Neden bir insan halk otobüsünde 25 ayrı kafa oynatma seçeneğiyle selfie çeker ki? Hayır bunu paylaşmak zorunda mıyız?

     Bazen bende içimdeki sonsuz paylaşma aşkını durduramıyorum. Hani konuşuyorsun da sen de durum çok mu farklı derseniz, değil! Gıybetten ölicimmm!! Whatsapp guruplarım sağ olsun :) Ama artık cevap yazmamaya karar verdim, sanırım bende sosyal medya diyetindeyim... 

    Çok mu bağımlıyız? Telefona, tablete, bilgisayara, televizyona.. "Kaliteli" yaşam için ne kadar çabalıyoruz, ya da böyle bir gayemiz var mı? Bilemiyorum. Sadece sıkıldım.

     

26 yorum:

  1. Emin ol, tüm bu zamazingolar icat edilmeden hayat çok daha güzeldi. Tek eğlence sinema, tiyatro, radyo ve kitaptı. Televizyon bile yoktu çocukluğumda:) facebooku hiç sevmiyorum, twitter yok, ötekiler zaten yok, bloğu seviyorum sadece. Ve çok şükür eski model 40 liraya aldığım ve resim bile çekmeyen telefonumu sadece telefonla iletişim için kullanıyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle en güzeli! İnsan sosyal medyada gezinmekten okumaya, izlemeye, dinlemeye vakit bulamaz oldu.. Sosyal medya hesaplarının yararını görmüyor değilim. Zira çoğu şirket artık sosyal medya kanallarına daha çok önem veriyor.. Eskiden bir bankayı ya da firmayı şikayet etmek için saatlerce telefonda beklerken şimdi bir tweetle sorununuza hızlı bir dönüş alabiliyorsunuz. Ya da güncel olayları hızlı bir şekilde takip edebiliyorsunuz..
      Ancak sanırım sıkıntı herkesin kendini "önemli, özel" hissetme aşamasında çıkıyor. Bunlar normal ve herkeste var olan duygular tabi ki.. Ama her şeyinde bir sınırı olmalı kanaatindeyim.. Uzaklaşmak en güzeli..

      Sil
  2. Snap olayını anlamıyorum zaten bulaşmadımda selfiedende pek hazzetmiyorum. Diğer sosyal medya hesaplarımda kurudu gitti tabii instagram ve blogum dışında. Bana o ikisi yetiyor. Ayrıca gerçekten milletçe sosyal medya bağımlısı olundu bile. Mesela kültür amaçlı gidilen sinemada yada sergide bile selfie çekip sırf orada olduğunu kanıtlama yada gösterme çabasının içinde olmayı anlayamıyorum. :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Snap bana da anlamsız geldi ama bağımlısı bir hayli fazla! Aslında en güzeli ara konuş, bitir muhabbeti..

      Sil
  3. Dışı teknoloji dolu, içi boş işler bunlar... Elimizde bu kadar teknolojik imkan varken, insanlar işin sadece selfii boyutuyla ilgilenince bana da içi boş demek düşüyor... Bu emek kitap okumaya verilseydi ve teknoloji okuyup öğrenmek için daha çok kullanılsaydı ne de güzel olurdu...
    Sevgiler..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle çok haklısınız, zaten toplum olarak çok okuyan bir toplum değiliz (instagramda herkes okuyor o ayrı, kitap satışları patladı) bir de bu oyalanmacalarla görselliğin esiri olduk.

      Sil
    2. İnstagramda kitap okuma fotoğrafları :) ve ayak fotoğraflarına bayılıyorum..:)

      Sil
    3. ahahaha :)) bazı kitap fotoğraflarını seviyorum nedense ilgimi çekiyor, sanırım kim ne okuyor -ne gösteriyor- merak ediyorum.. Ayak kısmına yorum yapamadım :D

      Sil
  4. ha haaa, hayat böyle yaaaa :)

    YanıtlaSil
  5. son yazıma bi baksan yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pek güzel yazın ve önerin için gerçekten çok teşekkür ederim :)

      Sil
  6. merhaba sade ve derinde gördüm bloğunuzu takibe aldım banada bekliyorummm

    http://misevimm.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz, en kısa zamanda uğrayacağım :)

      Sil
  7. Merhabalar,
    Bazen eşimle aramızda aynı konuda dialoglar geçiyor. Zaten bütün gün işteyiz, akşam eve gelince, mümkün olduğunca fazla paylaşımda bulunalım istiyorum. O da gün boyu yoğunluktan halledemediği işleri akşam telefonundan hallediyorum diyor. Ama elinde telefon uzun süre kalınca sinirleniyorum :(
    Bir de maalesef ki artık dertleşmek, özlem gidermek için yapılan arkadaş buluşmalarında, herkesin elinde bir telefon. Pıtır pıtır yazışmalar. Madem elinden düşmeyecek, tek kelime kelam edemeyeceğiz, niye buluştuk. Çok dertliyim bu konuda çook :))
    Deep sayesinde tanıdım, takibe aldım sizi. İlginizi çekerse benim de şirin bir bloğum var, beklerim.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. pıtır pıtır yazışılmasa da selfie çekmek için baya zaman kaybediliyor.. Hatıra durumlarını severim ama şov kısmı sıktı..
      Hoşgeldiniz, ne güzel oldu bu bende deep sayesinde bir sürü blog keşfettim :) En kısa zamanda uğrayacağım :)

      Sil
  8. Bağımlıyız ne yazık ki hem de çok :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de onlardan biri olmaya başladım, bu yüzden uzaklaşma çabalarındayım.. Mesela sabah uyannca insta'ya bakmıyorum :D

      Sil
  9. galiba bir ben fotoğraf çekme özürlüyüm.Selfie çekenlere uzaktan bakınca çok komik görünüyor ya.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hala akıllı telefonların en gelişmemişlerini kullandığımdan selfie olayına giriş yapmadım, pekte hevesim yok doğrusu o yüzden anlamıyorum bende..

      Sil
  10. Ben de sıkıldım. Ama kendim kullandığım için değil. Etraftaki insanların sürekli bunlarla uğraşmasından.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ciddi ciddi beni kaç kişi like'ladı, o ne giymiş, ne yemiş diye dert edinen bir kitle var. Hemde hiç az değil..

      Sil
    2. Bu tür şeyler insanlarda mutsuzluk yapıyormuş. Etrafındaki insanlara bakıp, kendi eksiklerine üzülürken; şimdi karşısında bir dünya insan var. :)
      Hep kendinden aşağıdakilere bak sözü net ortamında nasıl uygulanır?

      Sil
  11. Merhabaaa Deep'ten geliyorum, benim de sayfama beklerim :)

    http://ucurummavisi.blogspot.com.tr/?m=0

    YanıtlaSil
  12. Aynı şeyleri hep yaşiyoruz ve sosyal medya diyetimizde daha pazartesi bitmeden bitiyor :)

    YanıtlaSil
  13. Çağımızın hastalığı ne yazıkki >_< Öylesi insanlara olan nefretimi hemen hemen her yazımda dile getiriyorum zaten. Birde öyle insanlardan farklı olan sayılı insanlar var, onlar iyiki varlar :)

    YanıtlaSil