13 Ocak 2015 Salı

Paul Auster - Görünmeyen



     Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biriydi desem fazla abartmış olmam sanırım. Paul Auster okumayı seviyorsanız ve henüz bu kitabını okumadıysanız muhakkak okuncaklar listenizin başına alın derim.

    Kitap 3 bölümden oluşuyor: ilk bölümde ana karakterimiz Adam'ı tanıyoruz. Sıradan bir üniversite öğrencisi iken tanıştığı enterasan çiftten sonra hayatı alt üst olan Adam yaşadığı travmayı uzun süre üstünden atamaz. Born ve Margot ile kısa zaman da bir ömür boyunca unutamayacağı şeyler yaşar. Hem yaşanılanlara müdahale etmedeki geç kalmışlığı hem de kendine engel olamayıp oyunun içine dahil olması onu yiyip bitirir. Yıllar sonra bu pişmanlığını birazcık üstünden atabilmek biraz da gerçekleri duyurabilmek adına kendi hayatını da içeren bir kitap yazmaya başlar. Kitapsa kendi içinde bölümlere ayrılmıştır, her bölüme bir mevsim adı veren Adam, büyük sırlar taşıyan bu kitabını yayınlayabilecek güce sahip değildir ve tek güvenebileceği isimse fakülteden arkadaşı, şimdilerin ise ünlü yazarıdır. İkinci bölümde hikayeyi biraz Adam'dan biraz da arkadaşının ağzından okuyoruz ki bu durumda kitaba bir hayli hareket ve heyecan katıyor. Geçişler o kadar iyi ki değişen anlatıcıları ya da kitabın içerisinde ki kitabı hiç yadırgamıyor ve daha çok okumaya sarılıyorsunuz. Ensest ve çarpık ilişkilerin yer aldığı Adam'ın kitabı bir anda öyle bir hal alıyor ki ne gerçek hangisi hayal karıştırıyorsunuz.. Üçüncü bölümü ise Adam'ın bir dönem arkadaşılık ettiği Cecile'nin günlüğünden okuyoruz ve hikayedeki eksik parçalar yerine oturuyor. Kitap bittiğinde ise neyin gerçek neyin hayal ürünü olduğunu anlamakta biraz zorlanıyorsunuz, sanırım kitabı heycanlı kılan noktası da bu.. Karmaşık gibi görünse de kitap çok iyi kurgulanmış ve insanı bir hayli etkileyen bir yapıya sahip.. 

       Bu arada Can Yayınları'nın değişen kitap kapaklarından rahatsız olan bir ben değilim diye düşünüyorum.. Hem orjinallikten eser yok hemde aynı yazarın farklı kitaplarının bütünlüğünü bozuyor; yani kitaplık konusunda benim gibi obsesifseniz eminim bu durum sizi de rahatsız ediyordur, keşke sesimizi duysalarda eski haline geri dönseler!  

5 yorum:

  1. Keşke duysalarda dönseler ben de Can yayınlarının kitap kapaklarından çok rahatsız olduğum çok oldu. Umarım duyarlar ve eski sekline çevirirler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke, yeni basım kitap alırken Can Yayınlarından her seferinde düşünüyorum; eski basımı varsa sahaf dolaşmayı tercih ediyorum.

      Sil
  2. Keşif etkinliğinden geliyorum bana da beklerim begumsel.blogspot.com :)

    YanıtlaSil
  3. ben etkinlik olmadan geliyorum. :) paul Auster benimde çok sevdiğim yazar bu kitabını okumadım listeme dahil ediyorum :)
    Bana da beklerim http://www.okuruz.net

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz efendim, umarım sizde beğenerek okursunuz :)

      Sil