26 Şubat 2015 Perşembe

İzmir Avrupa Caz Festivali


      Bu yıl 22.si gerçekleşecek olan İzmir Avrupa Caz Festivali 5-21 Mart tarihleri arasında başlıyor efendim. Müzik olmadan olmaz diyenlerdenseniz, caza bayılıyorsanız festival programı tam da size göre benden söylemesi.. Sonra ben duymadım, görmedim, bilmiyorum demeyin lütfen :) Detaylı bilgi için sizleri şuraya alalım. Biletleri ise Biletix veya ilgili satış noktalarından temin edebilirsiniz, fiyatlar uygun; indirimli biletler ise tükenmeye başlamış. Siz siz olun, şimdiden yerinizi ayırtın. 
     Müzik hiç susmasın...

14 Şubat 2015 Cumartesi

Kadın Cinayetlerine Son !

          Kusura bakmayın ama toplum olarak hastayız! Orda burda atıp tutmalarda üstümüze yok ama acaba gerçekten kaçımız elimizi taşın altına koyuyoruz? Hani o otobüste sıkıştıran amcayı, sokakta orasını burasını açanı, dile alınmayacak sözlerle bedenimize-bize yapılan hakaretleri kaçımız şikayet ediyoruz; ya da edebiliyoruz? Bunun yerine savunma mekanizmaları geliştiriyoruz. Çocuklarımıza kendisini kollaması gerektiğini, dikkat etmesi gerektiğini, bindiği taksinin plakasını alması gerektiğini veya sürekli telefonla birisiyle iletişimde olması gerektiğini tembihliyoruz da bunların yanlış olduğunu herhangi bir sorunda uyarması, şikayet etmesi gerektiğini söylüyor muyuz? Aman bize musallat olmasın deyip susuyor muyuz?

      Seneler önce Bursa'nın en işlek caddelerinden birinde bir adam kızını satırla kovalıyordu, kızda can havliyle mağazalardan birine sığınmaya çalışıyordu; mağazalarsa aman bize bir şey olmasın diyerek dükkanları kapatıyordu hızla. Bende dolmuşla yoldan geçiyordum. İşin komiği olayın gerçekleştiği caddenin karşısında karakol olması ama bir allahın kulu da çıkıp müdahale etmiyordu, aramalarımızı ise açmadılar.. Bir "insan" müdahale edip kızı zor bela dükkanın birine soktu da polis beyler gelebildi yoksa kızı doğrayacaklardı. Namus meselesiymiş!! Neyin namusu kimin namusu, namus ne bilmem. Ama biz insanlığımızı kaybediyoruz. Hergün bir kadın cinayeti o kadar normal geliyor ki bize.. Geçen gün İstanbul otogarda bir kızı ve sevgilisini kurşunlara boğdular hatırlarsınız... Eniştesiymiş adam; hemen forumlar doldu taştı.. Kız hak etmiş!! Sana mı kaldı onun cezasını vermek, hem gerçekte ne olduğunu nereden biliyorsunuz... Namus ya hemen öldür! 

      Kahroldum, gece geç vakitte ya da bilmediğin bir yer de o minibüste olmanın verdiği korku, taksinin bilmediğiniz bir yola sapmasının verdiği korku... Bana bir şey olur mu korkusuyla yaşamak zorunda mıyız? Her gün ne giyersem dikkat çekmem, bugün yanımda kimse olmayacak işimde geç bitecek diye düşünmek zorunda mıyız? Nereye kadar, ne zamana kadar?? Hadi itiraf edin eminim sizin başınıza da geldi. Gelmediyse de şanslısınız ya evden çıkmıyorsunuz ya da metrobüse, otobüse, metroya falan hiç binmiyorsunuz... Açık, kapalı, çıplak, giyinik, kilolu, zayıf, hamile... Nasıl olursanız olun bu sapıkları biz yarattık! Susarak, anlatmayarak, müdahale etmeyerek... Evlat yetiştirmeyi yapsın aslan oğlum, öp kızları yavrum, göster amcalara pipini gibi gazlamalardan ibaret sanan hastalıklı ailelerin; kadını yok sayan, aşağılayan, seks objesi olmasını meşrulaştıran devletin, cinsel organıyla beyni arasındaki bağlantıyı kuramayan, kafasını kullanamayan bireylerin suçu bu... Belki bir gün birileri sesimizi duyar.

https://eksisozluk.com/bir-turk-kadininin-taciz-gunlugu--4353048 

13 Şubat 2015 Cuma

Sevgililer Gününe Özel Şarkılar

      Romantik bir yemek, şarap e müzik olmazsa olmaz! Sizi büyük bir dertten kurtarıyorum, 14 Şubata özel çalma listenizi hazırlıyorum... Özel günlerde uğraşma aç çal kıvamındaki listenizi bakalım sizde sevecek misiniz?


George Micheal  - Careless Whisper

Sade - Smooth Operator

Keren Ann - Jardin d'hiver

Nina Simon - I Put A Spell On You

17Hippies - Adieu

The Cure - Love Song

Morrissey - Let Me Kiss You

Buika - No Habra Nadie en el mundo 

Andrea Bocelli - Besame Mucho

12 Şubat 2015 Perşembe

Kendin Yap : Lip Balm

     Kış aylarında dudaklarınız sürekli kuruyor ve çatlıyorsa lip balm kullanımı zorunlu hale geliyor. Peki hangisini kullanalım diyorsanız tabi ki en güzeli kendi yaptığınız lip balm olacaktır. Nasıl yapılır diyorsanız da kağıdı kalemi hazırlayın anlatıyorum.

    Malzemelerimiz;
1. Vazelin
2. Çay Kaşığı
3. Kepçe ya da yemek kaşığı
4. Eski ruj, toz far vb.
5. Mum
6. Çakmak
7. Portakal, nane, kayısı gibi yağlardan bir kaç damla (tercihe bağlı, kullanmayabilirsiniz.)
8. Kap (eski lip balm kabınızı kullanabilir ya da watsonslardaki kaplardan alabilirsiniz.) 



     Evde bulunan bu basit malzemelerle istediğimiz kadar yapabileceğimiz lip balmlarımız  olacak. İlk önce kabınızın büyüklüğüne göre (1,5 çay kaşığı yeterli oluyor genelde; yetmezse ilave edersiniz.) vazelini yemek kaşığına yerleştiriyoruz. Üzerine renk vermesi için kullanmayı tercih ettiğimiz rujdan ilave ediyoruz. (Toz farda kullanabilirsiniz.) Bir iki damlada esanslı yağımızdan damlattık mı tamamdır. Mumuzu yakıp karıştırarak erimesini bekliyoruz. Eridikten sonra kullanacağımız kaba karşımımızı boşaltıp buz dolabında donmaya bırakıyoruz. Lip Balmımız yaklaşık 10-15 dakikada kullanıma hazır :)


6 Şubat 2015 Cuma

Kendin Yap : Düş Kapanı

      Sizin elinizden çıkma bir düş kapanı yapmaya ne dersiniz? Öyle meşakkatli malzemeler de yok üstelik... Tek ihtiyacımız olan tercih edeceğiniz bir boyutta ahşap çember, (ben bunun için kasnak kullandım), renkleri sizin tercihinize kalmış ipler,boncuklar, tüyler ve eski bir dantel. 

     Düş kapanı (dreamcatcher) kötü düşünceleri sizden uzaklaştırıp iyi düşüncelerle dolmanızı sağlayan bir sistem, eski bir kızılderili inanışı. Düş kapanının çemberi genelde söğüt ağacından yapılırmış ve bebeklik, çocukluk, yaşlılık yani hayatı ifade ettiğine inanılırmış. Ayrıca yatağının üzerine asıldığında kişinin kabus görmesini engellediği düşünülürmüş. Şayet kişi düş kapanı varken de kabus görmüşse; düş kapanını yakması gerekirmiş... Ben kızılderililerinin yalancısıyım efendim :) Bu değişik inanış bizim düş kapanını tanımamıza vesile olsa da yapımının basit oluşu ve dekoratif olarak da güzel durması şu ara pek popüler olmasının sebebi denilebilir. 

       Hazırsanız başlıyoruz. Öncelikle dantelimizi kasnağın ortasına oturtuyoruz, sonrasında tercih ettiğiniz iple hizalayarak kasnağa bağlıyoruz. Ben bu işlem için hediye paketlemelerinde kullanılan renkli iplerden tercih ettim ve dantelin aralarından geçirerek danteli kasnağa bağladım. Siz dilerseniz daha sık sarabilirsiniz. 


Kasnağın ahşap dokusu hoşuma gittiği için herhangi bir değişiklik yapmadım ancak biraz daha renkli durması için bu işlemin ardından pembe ve siyah deri iplerle sardım.


İşin en keyifli kısmı süsleme kısmı ben bu aşamada yine hediye paketi iplerini ve de renkli boncukları tercih ettim. Hiçte fena durmadı, ancak tüy sıkıntım olduğu için bulur bulmaz düş kapanıma ekleyeceğim. Şimdilik son şekli aşağıdaki gibi... 


Siz de elinizdeki malzemeleri değerlendirerek bu tarz bir dekor oluşturabilir hatta küpe, kolye gibi takılar üretebilirsiniz. 

     

5 Şubat 2015 Perşembe

Eyvah 14 Şubat !

      Ne çok özel günümüz var, kutla kutla bitiremiyoruz ama en kötüsü de hediye meselesi... Sevgililer Günü bana çok zorlama geliyor nedense, hediye fikri her daim hoşuma gitse de o zorlama süsler püsler ı ıhh.. Biz sıradan bir günde nasılsak o günde öyleyiz.. Bize her gün aşk günü var mı ötesi :) Ama tabi bir şeyler yapılacaksa illa gezme tozma aktiviteleri bizim tercihimiz en olmadı bir akşam yemeği, konser bitti... Siz de bir hediye arayışındaysanız önce ne almamalısınız için sizi Şuraya alayım. Şimdi klişe hediyeleri kenara bırakıp ufak bir tatil hediyesine ne dersiniz? İlla bu tarihte almanıza da gerek yok, size uygun olan gün hangisi ise o gün toplayın çantanızı ve düşün yollara... Neresi olabilir diyorsanız takılın peşime gidiyoruz...



1. Nevşehir, Ürgüp : Enfes bir ortam, şahane bir manzara... Tam hafta sonu kaçamağı için yaratılmış. Uzun zamandır aklımda olan bir yer Kapadokya bölgesi.. Siz siz olun fırsatı değerlendirin ve gidip gönlünüzce bir hafta sonu geçirin. 



2. Positano, İtalya : Yurt içinden sıkıldım, yeni ülkeler, şehirler keşfetmek istiyorum diyorsanız İtalya'ya Amalfi sahillerine uzanıyoruz ve masal gibi bir yer Positano. Mimarisine, doğasına, sıcaklığına eminim sizde benim gibi hayran olacaksınız... Sanırım şuara en çok gitmek istediğim yerlerden biri..


3. Safranbolu : Otantik, tarih kokan ortamı ile içine çekecek bir yer Safranbolu.. Hıdırlık Tepesinden şehri izleyin, Yörük köyünde geleneksel lezzetlerin keyfini çıkarın.


4. Uludağ, Bursa : Kış bitmeden kar tatiline ne dersiniz? Hemen hazırlayın valizleri, isterseniz bir günü Bursa'ya ayırın Cumalıkızık, Mudanya, Tirilye, Misi gibi güzellikleri görün isterseniz karın tadını doyasıya çıkarın. Bir Bursalı olarak gezebileceğiniz yerler konusunda size ayrıca yardımcı olabilirim :)


5. Kaz Dağları : Doğanın, huzurun, yeşilin tadını doyasıya çıkarabileceğiniz bir yer... Oksijene doyacaksınız, yanınıza bol bol kitap almayı unutmayın benden söylemesi.








Yeni Dizi - Hit The Floor



      Cnbc-e'de bu da neymiş diye izlemeye başladığım, sonrasında bir hayli sardığım yeni dizim Hit The Floor. Biraz One Tree Hill'i anımsatması gönlümde taht kurmasına yetti ve arttı bile! Ayrıca aşk, nefret, entrika, rekabet ne ararsanız var. Kızların dansçı olmasından dolayı muhteşem figürleri ve vücutları can sıksa da basketçi yiğidolar göz kamaştırıcı benden söylemesi :) Hani şöyle çıtır çerezlik bir dizi arıyorsanız bu tam size göre olabilir zira yaklaşık 35 dakikalık bölümlerden oluşuyor.




Sinsirella kızımız Jelena Howard, baş dansçı devillerin şahı.. Tabi ki saltanatı diğer ana karakterimizin gelişiyle bir sallantıya girer gibi oluyor, entrikaları izlemeye değer.


Asha yeni Devillerden, ortama tam adapte olmaya çalışırken ortaya dökülen sırlara mı kafa patlatsın Jenner'ın oyunlarıyla mı uğraşsın çok zorlanıyor kızımız.. 


Dizinin başından beri Asha'ya yanık favori oyuncumuz. İlk bölümler de sevgilisi olan Asha pas vermese de ilgisini esirgemiyor Derek'ten. Entrika, aldatma, aşk, şehvet gibi duyguların bolca yer aldığını düşündüğüm dizi de yeni sürprizler pekte şaşırtıcı olmaz.

      Diziyi izleyebileceğim bir site bulamadım, bu sebepten Cnbc-e'den takip ediyorum ancak şurda her bölümü var ikinci sezonu bile var sen kaçırmışın dediğiniz bir adres varsa şuara çok müteşekkir olurum. İzliyorsanız siz ne düşünüyorsunuz?

2 Şubat 2015 Pazartesi

Sarı Saçlarından Sen Suçlusun!

          Bir çoğumuzun vazgeçemediği, inatla kullanmak için çaba sarf ettiği renk sarı! Doğal sapsarı saçları olmayanlar için tek çare ise boya... Ufacık bir renk olsunla başladığım, platinin dibine vurduğum; azıcık koyulsam mı karmaşamdan pişman olup koşarak tekrar rengini açtırdığım,  röflelenin her halini uyguladığım saçlarımdan ben suçluyum! Yıllar süren uğraşlarım sonucu edindiğim bir kaç tecrübeyi paylaşmak isterim; abi ne tecrübesi demeyin hemen de okumaya devam edin.

        Öncelikle koyu tene sarı saç gitmiyor bu konuda anlaşalım! Bir Beyonce değilsen ve her gün kuaföre gidemeyeceksen boşver sen bu hayali canım. Hayaller Beyonce, gerçekler Tarık Mengüç! Bir Rihanna karizman olmadığı da aşikarsa ııı ıhhh vazgeç....




        "Moda" neye göre, kime göre? Trendleri takip etmen güzel ama olmuyorsa zorlamamak lazım. Misal beceriksiz bir kuaförün elinden çıkmış ombreler.. Ya da ben senin saça ombre yaparım çok kolay diyen arkadaşın gazabına uğramış saçlar... 



     Kuaför olayı çok önemli... Kendi kuaförün çok iyi ama çok mu tuzlu? Ya da birisi sana bir başkasını mı önerdi? Kuaför değiştirmelerim sonucu yine ağlaya zırlaya ya benim bu saçı nasıl eski rengine çeviririz diye eski kuaförüme dönmüşlüğüm çoktur. Şimdi tövbe, yok öyle asparagas haberlere kanmak! Hee kendi kuaförünüz de hiç olmayacak kazalar yaşadıysanız; saçınız yandıysa, yamuk kesildiyse aklınıza ne geliyorsa hemen kaçın orasıyla olmaz! 

      Saç  dipleri... Açık renk saçlarınız varsa şanslısınız ancak röfleyi ne kadar sıklaştırırsanız saç dipleri o kadar göze batmaya başlıyor benden söylemesi! Gülistan Çakaler de değilseniz, 15-30 günde bir dip boyası yapmak gerektiğini söylememe lüzum yok sanırım. Hee sürekli kuaföre gitmek istemiyorsanız ben genelde saçlarımı 11.1 Koleston'la boyuyorum hem ekonomik hem de basit.



     Popoya kadar uzayan kaynak! Sahne sanatçısı değilsen ya da bu tarz iddalı bir mesleğin yoksa (ki bu hallerde bile iğrenç durduğunu söylemekten kendimi alamayacağım) neden beybisi? bırak kısa kalsın, uzamasın. Hayır o boncuklar gözümüze gözümüze girince güzel görünüyor musun mu  sandın? Hakan Akkaya gibi gördüğüm yerde tek tek koparasım geliyor...



    Gökkuşağı kıvamında dalgalanan saçlar... En sıkıntılısıda bu, düzelttirmeye kalksan yanma riski kuvvetle muhtemel böyle gezsen aynalar sana düşman... Genelde cilada düzelir deseler de renk farkı barizse cilada da düzelmiyor ne yazık ki. Sen en iyisi dön özüne, boşver bu işi..

    Daha sayamadığım nicesi, sarışın olmak için çabalayanlar kervanına hoşgeldiniz! Sizin renginiz  hangisi?

1 Şubat 2015 Pazar

Şubat Şarkıları

Müzik olmazsa olmazım. Mutlu olduğumda, kızgınlığımda, düşünceliyken, düşünemezken, kitap okurken, dinlenirken, yürürken.. Hep bir kaç nota dalgalansın isterim kulaklarımda. Şu sıra en sevdiklerim, çok dinlediklerim... Şubat şarkıları sizile:

Tom Waits - All The World is Green

The Beatles - Tell Me What You See

Nina Simon - Feeling Good

Elvis Presley - Always On My Mind