31 Ağustos 2014 Pazar

Nysa Antik Kenti

Aydın yolundayken vaktimizde varken nereleri gezebiliriz araştırmalarımız sonucunda keşfettik Nysa'yı. Aydın'ın Sultanhisar ilçesinde bulunan Nysa da halen kazı çalışmaları devam ediyor ancak kütüphane, antik tiyatro, meclis binası, stadyum gibi yapılar çok iyi korunmuş. Kentin M.Ö. 6. yüzyılda kurulduğu düşünülüyor. Efes Antik kütüphanesinden sonra da en iyi korunmuş kütüphane Nysa'daymış. Kütüphaneye ait buluntuları Aydın Müzesinde görebilirsiniz.

Nysa da çalışmaların devam etmesi ve kentin dağ eteklerine kurulmuş olmasından dolayı gezmenin hayli yorucu olduğunu belirtmek isterim. Bir çok yere arabayla ulaşmanıza izin veriliyor ki şu sıcaklarda diğer türlü çok zor. Müze kart geçerli (ki tam olarak düzenlenmediğinden bakıp geçiyorlar) müze kartı olmayanlar içinse girişler 5tl. Henüz tam oturmuş bir düzen olmadığından olsa gerek kentle ilgili bilgileri internet üzerinden edinebildik, o yüzden çok sağlıklı bilgilere sahip değilim... Umarım en kısa zamanda düzelir.








Tesadüfi keşfimizden dolayı ne yazık ki fazla fotoğraf çekemedim ve makinem de yanımda değildi.. En kısa süre de Ege'de gezebileceğim bütün yerleri kapsayan tur planlamayı yapacaklarım listeme aldım. Nysa sizinde yolunuzun üzerindeyse uğramadan geçmeyin derim.


30 Ağustos 2014 Cumartesi

Eski Kasetleri Atma!

          Geçen gün evi karıştırırken bir sürü eski kaset buldum, ne yazık ki ses kalitesi bakımından plak kadar farklı ve hoş olmadıklarından bunları farklı alanlarda nasıl değerlendirebilirim diye ufak araştırma yaptım.




*görseller alıntıdır.
Özellikle lamba fikri çok hoşuma gitti, kafası kırıldığı için atıl duruma düşen bir lambam vardı, en kısa zamanda buna benzer bir şekilde değerlendirmeyi planlıyorum. Bunun dışında yapılması daha kolay ve yine gerçekten çok şık duran kalemlik, saksı gibi şeylerde üretebilirsiniz.





*görseller alıntıdır.


28 Ağustos 2014 Perşembe

Tezer Özlü - Yeryüzüne Dayanabilmek İçin

                   

                            "Yaşamla ve ölümle hesaplaşmak için yazıyorum."  
     Tezer Özlü okumaktan keyif aldığım, kelimeleri kullanışı, farklı anlatımı ile beğendiğim yazarlar arasındadır ve benim için yeri ayrıdır. Yeryüzüne Dayanabilmek İçin kitabı Yapı kredi yayınlarından çıktı ve kitapta sinema, tiyatro gibi konularda dergilere yazdığı yazıların derlenmiş hali yer alıyor. Ancak ben ilk defa bir Tezer Özlü kitabını okumakta zorlandım. Bunun sebeplerinden biri kitapta yazıların zaman kavramı dikkat edilmeden yazılmasıydı. İkincisi ise konu bütünlüğünün olmamasıydı. Yaşamını kaybetmiş yazarlardan ve onların eserlerinden bahsederken bir anda film festivallerine geçmesi sonrasında farklı bir konuya geçip tekrar film festivallerinden devam etmesi benim sürekli geri dönmeme ve konu bütünlüğüne hakim olamama sebep oldu. Bunun da kitabın pekte hoş olmayan şekilde düzenlenmesinden kaynaklandığını düşünmekteyim. Bununla birlikte bir çok filmi o kadar güzel tasvir etmiş ki izleyeceklerim listeme aldım bile... Tüm bu sıkıntılara rağmen bence güncelliğini hala koruyan, öğretici bir kitap. Sizin en sevdiğiniz Tezer Özlü kitabı hangisi?

21 Ağustos 2014 Perşembe

Online Alışveriş Sıkıntısı...

      Online kitap alışverişlerimi genelde D&R üzerinden gerçekleştirmeme karşın son alışverişimde satın almak istediğim kitabın stokta bulunmaması ve 3D secure ödemesinde sıkıntı yaşadığım için başka bir site arayışı içerisine girdim. Zaman konusunda da biraz acelem olduğundan ve bir çok blogger arkadaşımın övgüyle bahsetmesini referans kabul edip "kitapsihirbazı" sitesini tercih ettim. Şansıma da seçtiğim kitaplar aynı gün kargoya verilmeye uygundu.. Ancak üzerinden 3 gün geçmiş olmasından dolayı bu duruma canım sıkıldı ve kontrollerimde hep temin bekliyor yazısı ile karşılaştım. Söz konusu kitaplar ameliyat olan sevdiceğime hediyeydi, zamanında gitmesi gerekiyordu gecikti, sürprizi de kaçtı tabi.  Firma yetkililerine ulaşmakta çok zorlandım. Ulaştığımda ise "aynı gün kargo" yazsa da ürünlerin ellerinde olmayabileceğini bir kaç güne ellerine geçtiğinden değiştirme gereği duymadıklarını öğrendim.. Tabi buna başta moralim bozulsa da ertesi gün temin edip ulaştıracaklarını söylediler ve dedikleri gibi de olmuş. Üstelik gecikmeye istinaden hediye başka bir kitapla. Bu tarz aksaklıkları telafi etmeye çalışmalarına memnun oldum.  

     Online kitap alışverişini pek sevmeyen birisi olan bana önerebileceğiniz bak burasıda güzel, indirimler iyi aman fırsatları kaçırma dediğiniz yerler var mı?

19 Ağustos 2014 Salı

Tüy Dökülmesine Furminatörlü Çözüm

     
 
     Minik dostlarımız çok tatlı, çok afacanlar ama bir de şu tüy dökmeleri olmasa dediğinizi duyar gibiyim. Özellikle mevsim geçişlerinde minik dostlarımız da uyum sağlamak adına tüy değiştirmeye başlıyorlar ve bu durumda da çok fazla tüyleri dökülüyor. Özellikle koyu renk mobilyalarınız ve benim gibi beyaz tüylü bir kediniz varsa durum tam bir kabus :) 

     Sık dişli bir tarak kullanmamıza karşın tüy dökmesini azaltmaya yetmemişti. Mia Ankara kedisi olduğu için çokta fazla tüylü sayılmaz ancak öbek öbek tüyleri görünce artık  tüylerini kırptırmaya karar vermiştim ki bir arkadaşım "Furminatör" tarağı önerdi. Aşağıda ki videoyu izleyince de ufak çaplı bir şok yaşadım desem yeridir. 



   Daha kısa versiyonlarını da bulabilirsiniz. Başta abartılı olduğunu ve Mia'nın canını yakacağını, tüyleri kopardığını düşünsem de hiçte öyle olmadı. Bastırmadan normal bir şekilde tarıyorum ve ilk taramam da abartısız bir poşet tüy topladım. ikinci gün biraz daha azı üçüngü gün onun azı derken şuan tüy dökmemiz daha az ve tabi ki ilk günkü kadar tüy toplamıyor tarağımız. Mia'da taranırken pek bir mutlu şekilden şekile girip mırmırlıyor. Bazı zamanlarda da yeni tarağıyla kendisi taranmak için ayaklarımda dolanıyor. (mama yerken taranmaya bayılıyor nedense.. İstemeden şartlandırdık mı naptık anlamadım.) Köpekler için olan boyutları da var, sadece kediler için düşünmeyin. (köpekte çıkacak tüyü düşünemiyorum.) Ben Gittigidiyor'dan aldım ancak sonra bir kaç sitede daha uygun fiyata da gördüm. (20-14 tl arasında)

   Umarım benim gibi tüy dökümünden rahatsız hayvan dostlarına yardımcı olur? Sizin kullandığınız ve bu şekilde memnun kaldığınız ürünler varsa ben de küçük kızım için öğrenmek isterim.     

12 Ağustos 2014 Salı

İzlenebileceklerden - Chalet Girl

   
     Paraya ihtiyacı olan ana karakterimiz bir arkadaşının tavsiyesiyle ajansa kayd olur ve şale kızlığına başvurur. Sonuç olarakta Johnny ve ailesinin dağ evine 4 aylık bir hizmet için gider. Ev sahipleri belirli zaman aralıklarında eve teşrif ettiğinden de aslında bir işten çok tatildir kızımız için bu süreç. Bol bol kayar, evin nimetlerinden yararlanır. Tabi bununla beraber evin yakışıklı hali hazırda evlenmekte olan çocuğuyla da yakınlık kurmuş bulunur. 


    Şu sıcaktan bayıldığımız günlerde dağ ve kar havası beni serinletmeye yetti. Filmin bir diğer güzel tarafıysa Gossip Girl'den ayılıp bayıldığımız Ed Westwick 'in başrolü paylaşması ve yine tüm karizmasıyla boy göstermesiydi.





Felicity Jones değilde Sophia Bush terk edilen kadın olsaydı daha bir mutlu olacaktım, nedense Sophia'nın terk edilmesi hoşuma gitmedi. One Tree Hill'deki Brooke Davis'e sonsuz sempatimden de kaynaklanıyor olabilir bu durum.  Ben filmi pek bir sevdim, çokça beklentilere girmeden boş bir zamanda kafa dağıtmak için izlenebilecek güzel bir romantik komedi denilebilir. İzleyenler, sizde benimle hem fikir misiniz?

      Siz ne düşünüyorsunuz, tavsiye edebileceğiniz bunu da izlemelisin diyebileceğiniz filmler var mı?

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Söylenebilecek birşey yok.

     Bir çoğumuz inanılmaz öfkeli ve nedense şaşkın? Şaşırılacak bir sonuç muydu dün sandıktan çıkanlar, bence hayır oldukça ortada ve barizdi. Oranlar bile beni şaşırtmadı, tahminlerim doğrultusunda geldi... Yani hoşlanmadığımız birisine benzeyen ama bir kaç özelliğinden dolayı daha üstün olduğunu düşündüğümüz birisinin seçimi kazanma ihtimali ki onunda gidecek olandan pek bir farkı -olmadığı demeçlerinden anlaşılıyor iken zaten- yoktu. Ancak bence üçüncüsünün oy oranı ne kadar düşük olsa da kendi çapında bir başarısı olduğunu söyleyebilirim zira zaten hedeflenen cumhurbaşkanı olmak değil, belirli bir azınlığın ötesinde oy toplayabilmekti. Bence kısmen de olsa hedeflerini gerçekleştirdiler.  Hiç biri bana itaaf etmiyor diyen bizlerde heyacanla önümüzde ki günler de yaşayacaklarımızı izleyeceğiz. 
     Bu arada söylemeden geçemeyeceğim, atanamayan ve 3 kuruşa talim sözleşmeli çalışan binlerce öğretmenin, sözlü mülakatlarda saçma sapan gerekçelerle elenen iibf mezunlarının, asgari ücretle geçinemiyoruz diyenlerin, akademik zam için aylardır mücadele veren akademisyenlerin, benzine, mazota gelen zamlara vergilere ağlanan araç sahiplerinin, kredi kartı borçlarıyla dolup taşanların ya da kişi başı en az 2 kredi ile ekonomi yapanlarında hallerinden ne kadar memnun olduğu ortada. O yüzden şu saatten sonra söylenebilecek bir şey yok, tebrikler.

8 Ağustos 2014 Cuma

Eski Çizgi Filmler

     Sizde benim gibi bir çizgi film tutkunu musunuz? Yeni nesil çizgi filmler de fena değil tamam kabul ama eskiler kadar da atraksiyonlu değil :) Sizde pembe dizi izler gibi heycanla şeker kız candy'i izliyor muydunuz? Aşkları, arkadaşlıkları, dolu dolu kocaman bakan gözleriyle bir hayli güzeldi.






Bir diğer favorim ise Jetgiller. Uzay arabaları, istediklerini üzerlerine giydiren dolapları, hep yapılı olan saçları, robotları, ultra teknolojik halleriyle keşke olsa dedirten cinstendi.. 




Tartışmasız en sevdiğim ise Beverly Hiills Teens. Limuzinlerinin arkasındaki havuzlarıyla, her gün başlarından geçen farklı olaylarla ama genel olarak Bianca ve Larke arasındaki çekişmeyle izlemeye doyamadığım çizgi filmlerden. 





İyilik timsali Larke'a gıcık olurdum. Nedense samimi ve gerçekçi gelmezdi. İçten içe de hep Bianca'nın kazanmasını isterdim. Birazcıkta Gossip Girl kıvamında olan çizgi film de en sinir olduğum durum ise o kadar  zenginlikte genel olarak ayı kıyafetleri giyiyor olmalarıydı.




Sizin sevdiğiniz ve izlemeye doyamadığınız çizgi filmler hangisi? 




7 Ağustos 2014 Perşembe

Okumaktan Keyif Aldığım Bloglar

    Yazmak kadar okumakta benim için oldukça önemli. Genel olarak sürekli paylaşımda bulunamasam da sevdiğim blogların paylaşımlarını takip etmeye çalışıyorum. Hem sizler için fikir vermesi açısından hem de benzer özelliklere sahip, gözden kaçırdığım bloglara da ulaşabilmem için bir kaç tanesinden bahsetmek istedim.

   Yazmak, çizmek, karalamak benim için tutku.. Her ne kadar sosyal ortamda duygularımı dile getirsem de eline kalem almadan yapamayanlardanım. Birbirinden güzel defterleri bir gün kullanırım diye biriktirsem de defterlerde benim için en az kitaplar kadar özel. Bu yüzden de write to me often'ın paylaşımları tam bana göre. İncelediği dolma kalemler, defterler ve paylaşımları bana alışverişlerim için fikir veriyor. Sizde benim gibiyseniz bloguna göz atın derim.

   Yorumlarına pek bir güvendiğim, ne izlesem karamsarlığından beni çıkaran mümkünmertebe'yi izlemenizi öneririm. Geniş film arşiviyle size de hitap edeceğine eminim.


    Vintage, retro hayranı; dekorasyon meraklısıysanız ezgi konucu'yu takip etmenizi öneririm. Verdiği öneriler, paylaşımları gerçekten çok hoş. Kendi hayatından da bir çok paylaşımın yer aldığı blogunda özellikle yeni evlenecekseniz konsept düğününe ve ev dekorasyonuna bir bakın derim.

    Çok uzun zamandır takip ettiğim, belkide düzenli olarak izlediğim ilk blog ve hala da keyifle okuyorum bu yüzden bahsetmeden geçemeyeceğim bikotbitisort'ten. Eminim bir çoğunuz zaten haberdardır, pinkfreudun moda, sinema, sosyal medya ve hayatına dair birçok şeyden bahsettiği blogundan. Kitaplarını henüz okuma fırsatı bulamadım (siz okuduysanız fikir belirtebilirsiniz belki bir sonraki kitabımı belirlememde de yardımcı olur), ancak blogu göz atmaya değer.

    İstanbul'a gitmişseniz ve tarihi, turistik, sanatsal bir gezi yapmayı planlıyorsanız ya da gidememiş ama bir çok yeri görmeyi merak ediyorsanız düşlerin rengi tam da size göre... Bir çok yeri gezmiş olmama rağmen tekrar hatırlatan, göremediğim müzeleri, sanat galerilerini, sergileri takip etmemi sağlayan bir blog.

   Burda saydıklarım sadece takip etmekten hoşnut olduğum bloglardan bir kaçıydı. Daha çok blog sayabilirim, bir sonra ki paylaşımım da.. Sizlerin favori bloglarınız hangisi, bunu da muhakkak izlemelisin diyebileceğiniz bloglar var mı?

5 Ağustos 2014 Salı

Bu Burda Dursun.

     Çok şeye niyet edip çabalamadan hepsi gerçekleşsin istiyorum. Armut piş, ağzıma düş misali.. Tamam bazen şans yaver gidiyor işler yoluna koyuluyor da.. Hayatta her şey de tesadüf değil en nihayetinde. Kafamda milyon tane plan varken vazgeçmeye bayılıyorum. Bazen de ya olmazsa sendromuna tutuluyorum ama çok istiyorsam illa ki olduruyorum. Aslında gerçekten neyi istediğini bilmekle alakalı, şu ara biliyor muyum orası muamma. Hiç yazmadığım ama yazarım elbet diye biriktirdiğim defterlere yazmaya başladığım gün, verdiğim kararları buraya da yazacağım. O zamana kadar bu şarkı oyalasın bizi.