24 Temmuz 2015 Cuma

Hakan Günday - Az


    Okuduğum ilk Hakan Günday kitabı Piç'ti, kitap pek sarmamış hatta gereksiz bulmuştum. Tabi bu durum uzunca bir süre yazardan ve kitaplarından uzak durmama sebep oldu. Ancak Az'ı elime aldım ve bırakamadım. 

    Hikaye her ne kadar fazla tesadüfler üzerine kurulmuş olsa da oldukça etkileyiciydi. Yazarın fantezi dünyası benim tahminlerimin oldukça dışındaydı ki bu da kitabı daha da merak etmeme sebep oldu. Sıra dışı ve şaşırtıcı olması etkileyiciliğini arttırdı. Ancak çok fazla kitabını okumasam da, yazarın mevcut bir tarzı ve kurgusu olduğunu ve hikayelerini buna göre yoğurduğunu düşündürdü...

       İki farklı hayat ve yıllar sonra bir mezar başında kesişen yollar.. Gerçekten "tutunamayanlar"ın hikayesi.. İki farklı karakterin farklı hayatlarını görüyoruz kitapta.. Bıraksan ikisi de ayrı bir hikaye olurmuş.. O kadar gerçek o kadar içeriden ki, bütün kötülükler üst üste konulmuş bir tokat gibi çarpıyor suratınıza.. Zaman zaman içiniz burkuluyor, soyutlanıyorsunuz.. Derda ve Derdâ'nın birbirlerini bulmak için çıktıkları yolda yaşadıklarını okuyacaksınız. 

    

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Bursa Gölyazı


     Gölyazı, Uluabat Gölü'nün (Apollont gölü) kıyısında küçük pek tatlı bir yarımada da kurulmuş. Gider gitmez sizi muhteşem manzarası karşılıyor. Aman Fotoğraf makinelerinizi yanınıza almayı unutmayı zira köyün her bir karesi ayrı güzel. 
      
     Bursa'dan toplu taşıma araçları ile ulaşım oldukça kolay, metroyla küçüksanayi istasyonunda inip 5G'ye binebilirsiniz. Otobüs belirli saatlerde kalktığından gitmeden önce saatlerini kontrol edip hesaplamanızı yapmanızda yarar var. Yaklaşık 20-25 dakikada Gölyazı'ya ulaşıyorsunuz.



 

     Gölyazı'yı çevreleyen surlar yıkılmış ve bir çok eve duvar olmuş.. Köyün girişindeki kilise ise sadece haftasonları açıkmış.. Ne yazık ki gezme imkanı bulamadık. Haftaiçi oldukça sakin olan köy, özellikle Güneşi Beklerken, Sen Benimsin gibi dizilerin çekimlerinin yapılmasıyla iyice popülerleştiğinden; haftasonları oldukça kalabalık oluyormuş. Tatlı tatlı esen rüzgarın serinliğinde gölün kıyısındaki kahvelerden birine oturun ve çayınızı, kahvenizi yudumlayın. 

      Gölün etrafını gezmek isterseniz, her yerde görebileceğiniz teknelerin üzerindeki numaraları aramanız yeterli.. Tekne turu ile dilerseniz gölün etrafındaki diğer adalara gidebilirsiniz. Fiyatlar süreyle orantılı olarak 15 - 25 lira arasında değişiyor.. Adaları da görmek istiyorsanız baştan belirtmeniz de yarar var.



      Köyde ne yenilir diyorsanız, balık sevenler için göl balığı ideal bir seçenek.. Yok ben almayayım diyorsanız; gözleme, mantı, çiğ börek gibi seçeneklerde var. 




          Gölyazı kuşlar içinde bir cennet, balık bolluğu nedeniyle beslenmek için burayı tercih ediyorlarmış. Bundan dolayı da her sene Leylek Şenliği yapılıyormuş. 

         Böyle bir ambiyansa sahip olmasına karşın göl oldukça bakımsız ve pis, tarihi alanlarda da durum farksız.  Bu sebeple büyük beklentileriniz olmasın.. Ancak her koşulda muhteşem fotoğraf verdiğini söylemem gerek. 
      

19 Temmuz 2015 Pazar

Kendin Yap : Renkli Saç İpleri/Hair Wrap


Normalde saça dolanan hair wrap'ler, özellikle yaz aylarında daha bir hoş duruyor. Salaş saçlarınızda sallanan bu renkli ipler uzun yıllardır benimde severek kullandıklarımdan.. Üstelik şu ara pek revaçta... Aman yok ben öyle saça dolayıp da uzun süre kullanamam, çıkarıp rahat rahat saçımı yıkamam lazım diyenlerdenseniz -ki bende çıkar tak taraftarıyım- yapımı pek kolay bu ipleri anlatacağım size.


Öncelikle dilediğiniz renkte kalın örgü iplerine ihtiyacımız var. Renk çokluğu sizin seçiminize kalmış. Dilediğiniz renkte ipi saçınızda görünmesini istediğiniz boyda ayarlayıp ikiye katlayıp kesin. Dilediğiniz rengi küçük bir düğümle sabitledikten sonra dolamaya başlayın :) Dilerseniz ipin ucuna yerleştireceğiniz tüy ve boncuklarla da süsleyebilirsiniz. Tamamen size kalmış.  

14 Temmuz 2015 Salı

Lolita - Vladimir Nabokov


                Ahh Lolita! Bir babanın ağzından, "supericiği" diye nitelendirdiği üvey kızına duyduğu aşkı dinleyeceksiniz. Okuyacaklarınız sarsıcı, sinir bozucu, nefret ettirici şeyler ama bir o kadar da gerçek! Bu kitapta sayfalar dolusu cinsellik yok, detay yok ancak bu haliyle bile anlatılan öykü rahatsız edici... Nabokov'un kült kitaplarından Lolita sizi fazlasıyla etkileyecek hazır olun..

              Kitabı çoook uzun bir zaman dilimine yayarak okuduğumu itiraf etmeliyim. Hatta araya başka kitaplar aldım, bitirdim ama Lolita biraz süründü.. Konunun rahatsız edici olmasından da kaynaklı olabilir diye düşünüyorum. Aslında sürükleyici ama detayları o kadar çok tasvir etmiş ki yazar, zaman zaman konudan kopup sıkılmanıza neden olabiliyor.. Küçük bir kız ve bitmeyen yollar... Her bir detayı ince ince işlemiş, anlatmış.. Yok ben bunu okuyamam diyorsanız Kubrick'in 1962 yapımı meşhur Lolita'sını izleyebilirsiniz.



          Bir çoklarına göre 1997 yapımı Adrian Lyne'ın Lolita'sı çok daha iyi.. Henüz bunu izlemediğim için bir kıyaslama  yapamıyorum ancak renkli olması diğer filme göre avantaj olabilir. İki filmi de izlediyseniz siz hangisini tercih ediyorsunuz?

8 Temmuz 2015 Çarşamba

Depresyon Ge-li-yor?


           Şu aralar ağır depresyon belirtileri sergileyerek hayatı hem kendim için hemde çevremdekiler için oldukça zorlu bir hale getiriyorum. Yine taşınıyorum ve bu seferki diğer taşınmalarıma göre daha gerçekçi! Bir rotam var ama dümeni çeviremiyorum!!
          
          Çünkü hayatım ben dışında herkes tarafından yönetilebiliyormuş gibi.. Komşunun kızı, arkadaşın oğlu, uzaktan akrabanın bilmem nesi bitmedi mübarek hepsi benimle aynı şeyleri yaşayıp muhtelif kişilerin lehine davranışlar sergiliyor! Bana açılmayan kapılar şak diye onlara açılıyor dolayısıyla ben kapıyı çalmamış oluyorum falan.. Yakınımdakilerin zerzenişleri bitiyor uzaklardakilerin ki başlıyor! Maşallah hepsinin kafası benden iyi çalışıyor olacak benim -güya- bulamadığım çözümleri bulup karşımda sırıtmaktan başka bir boka yaramıyorlar! Hepsinin profesörlüğü aşıp hayat üniversitesindeki ordinaryusluk mertebeleriyle verdikleri akademik akıllarla gözlerim yuvalarından fırlıyor, söylediğim her cümlede bertaraf ediliyorum. Abi siz mal mısınız?! dememe ramak kaldığını söylememe gerek var mı bilemiyorum! Herkes kendi işine baksa bütün bünyeler rahatlayacakken birinin yolu açmasıyla esip coşmalar karşısında nutkum tutuluyor, dinlerken yoruluyor; savunma aşamasında ise boşa kürek çekmeyi manasız buluyorum. İş bir şeylere el atmaya gelince topuklayanlar tayfası nedense bu zamanlarda türüyor, büyüdükçe büyüyorlar! 

         Evet gerçekten hepiniz benden iyi biliyor, iyi anlıyor; karakter analizleriniz ve beyin okuma gücünüzle kendinize hayran bırakıyorsunuz. Hepinizi tebrik ediyor, komşu kızları, arkadaş çocukları ve bitmeyen benzetmelerinizle dolu günler diliyorum!! Haa bu arada benim başımdan defolup gitme nezaketini göstericeğinizi ümit ederek saygılarımı sunuyorum...  

3 Temmuz 2015 Cuma

DEĞERLİ EŞYALARINIZ ELİNİZİN ALTINDA, EL BAGAJINIZDA OLSUN!

Kredi kartınızı, pasaport, ehliyet ve araç ruhsatı gibi her an ihtiyacınız olabilecek belgelerinizi; nakit paranız, değerli takılarınızı; uçuş sırasında ya da uçuşunuzun hemen ardından ihtiyacınız olabilecek ilaçlarınızı; bilgisayarınız ve cep telefonunuzu; sözleşmeler, tapu, diploma gibi önemli evrak ve belgelerinizi el bagajınızda taşıyın, aklınızı onlarda bırakmayın.




Bir boomads advertorial içeriğidir.

2 Temmuz 2015 Perşembe

Temmuz Şarkıları

   Uzun bir zamandan sonra Bursa'dan Temmuz şarkılarını bildiriyorum.. Bir süre buralardayım, keyifle dinlemeler :)

Mattafix - To & Fro
Arctic Monkeys - One For The Road
The Pierces - You'll Be Mine

Major Lazer & DJ Snake - Lean On